Aile hekimleri, toplum sağlığı merkezlerinde nöbet tutacak

Aile hekimleri, toplum sağlığı merkezlerinde nöbet tutacak

Sağlık Bakanlığı, Aile Hekimlerine ‘acilde nöbet’ tutturulması ile ilgili bir kanun teklifi hazırladı.

Yasin Kılıç'ın haberi:

 Meclis'e sunulan ‘Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı Kurulması ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’na göre, nöbet tutulacak yerler arasına aile sağlığı merkezleri ve toplum sağlığı merkezleri de eklendi. Düzenleme ile birlikte acil sağlığı hizmetleri, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu’nca belirlenecek aile sağlığı merkezlerinde verilmeye başlanacak.

Sağlık Bakanlığı’nca hazırlanan ‘Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı Kurulması ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’ Başbakan Recep Tayyip Erdoğan imzası ile Meclis'e sunuldu. Kanun Tasarısı’nın 23. Maddesinde aile hekimlerine acil nöbeti ile ilgili önemli bir düzenleme yapıldı. Değişikliğe göre 557 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun ek 33’üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan acil nöbeti tutulacak yataklı tedavi kurumları, seyyar hastaneler, ağız ve diş sağlığı merkezleri ve 112 acil sağlık hizmetlerine ek olarak aile sağlığı merkezleri ve toplum sağlığı merkezleri de eklendi. Bu değişiklik ile birlikte aile hekimleri vatandaşlara acil hizmetini aile sağlığı merkezleri ve toplum sağlığı merkezlerinde verecek. Düzenleme ile aile sağlığı ve toplum sağlığı merkezlerinde ayda 130 saatten fazlası için ödeme yapılmayacak. Ayrıca, aile sağlığı merkezlerinde çalışma saatleri dışında acil başvurun hastalara hizmet vermek üzere aile hekimleri ve sağlık elemanları Türkiye Halk Sağlığı Kurumu’nca belirlenecek. Bunun dışında bu merkezlerde acil hizmeti vermek üzere gerektiğinde Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlardan personele de nöbet görevi verilebilecek.

DAĞ FARE DOĞURDU, MAHKEMELER DEVAM EDECEK

Aile Hekimleri Sendikası (Aile-Sen) Başkanı Dr. Lütfi Tiyekli, düzenleme ile ilgili “Dağ fare doğurdu, mahkemeler devam edecek.” açıklamasında bulundu. Aile hekimliğinde nöbet uygulamasının ‘kısır bir inat uğruna’ başladığını ve dipsiz bir kuyu haline dönüşmek üzere olduğunu belirten Tiyekli, “Apar topar, konunun uzmanlarına danışılmadan, sivil toplum kuruluşları ile işbirliği yapılmadan, dünya örnekleri incelenmeden yapılan düzenlemeden olumlu bir sonuç çıkması hayalcilikten öteye gidemezdi. Zaten durum ortadadır. Devlete güveni kaybettirilmiş bir aile hekimliği sistemi, mahkemelerde yığınla dosya. Sorun, acil başvurusunda artış olduğu herkes tarafından kabul edilirken, çözüm olarak acile başvurunun teşvik edilmesindeki ironiyi kimse açıklayamamaktadır. Her gün şikayet edeceğiz ‘Acile başvuru sayımız fazla.’ diye, sonra da ‘Vatandaşın başvuracağı daha çok acil yeri açalım’ mantığı sorunu çözümsüzlüğe taşımaktadır.” diye konuştu.

Sorunun kaynağına inilip acile başvuru için bir standart getirilmesi halinde sorunun kendiliğinden ortadan kalkacağını kaydeden Tiyekli, “Meclis'e sunulan son kanun tasarısı da sorunu çözmekten çok uzaktır, aksine yeni sorunlar ortaya çıkaracaktır. Son tasarı ile 657 sayılı kanun ek 33. maddesinde nöbet tutulacak yerler arasına ‘aile sağlığı merkezleri ve toplum sağlığı merkezleri’ ibaresi eklenmektedir. Bu şekilde mahkemelerdeki davalardan kurtulmak hesap edilmektedir. Oysaki aynı maddede yer alan ‘kesintisiz 6 saat’ ve 5258 sayılı kanunda yer alan ‘asgari 8 saat’ ibareleri ile birlikte değerlendirildiğinde fiili olarak nöbetlerin 8 saat olacağı anlamı çıkmaktadır. Nöbet saati bölünemeyecektir. Bölünürse ücret ödenemeyecektir. Akşam sat 17.30'dan sonra 8 saat nöbeti hiçbir hukuki zemine oturtamazsınız. Başvuran herkes mahkemeden nöbet listelerinin iptalini isteyecektir ve kazanacaktır. Sonuç gene kaos olacaktır. Sadece hafta sonları nöbet yazılabilir hale gelecektir. Bu da sorunu azaltmayacak aksine daha da artıracaktır.” şeklinde konuştu.

"DIŞLAYARAK YAPILAN BU DÜZENLEMEDEN BAŞKA BİR ŞEY BEKLENEMEZDİ"

Tasarıda yer alan başka bir maddeye göre de Türkiye Halk Sağlığı Kurumu'nca belirlenen aile sağlığı merkezlerinde acil hizmeti verileceğinin dile getirildiğini söyleyen Tiyekli, şunları ifade etti: “Aile sağlığı merkezlerinin, aile hekimlerince kiralanan veya sahiplenilen yerler olduğu unutulmaktadır. Isparta ilinde tefeci şartlarında aile hekimlerini borçlandıran devlete aile sağlığı merkezlerinde hangi şartlarda nöbet hizmeti için kiralayacaktır? Devlet dün özelleştirdiği aile sağlığı merkezlerini bugün kamulaştırma mı yapacaktır. Aile hekimlerine binalar yaptıran, kiralattıran kamu, bu binaları hala kendinin mi zannetmektedir? Aile sağlığı merkezlerinde “acil sağlık hizmeti” verilirken şart olan ekipmanı, malzemeyi kim karşılayacaktır? Acil dediğimiz kavram bu kadar ucuz mudur? Aile sağlığı merkezlerinin acil müdahaleler için uygun olmadığını sağlıkla en ufak bilgisi olan herkes bilmektedir. Bu “sözde” acillere güvenip getirilen hastaların gerçek acil olması durumunda oluşan ceza davalarında sorumlu bu sözde acilleri açanlar olmayacak mıdır? Bir de bu aile sağlığı merkezlerine dışarıdan personel görevlendirilecekmiş. Bu durumda oluşacak olumsuzlukları yazmakla kimse bitiremez herhalde. Devlet kendi koyduğu acil standartlarını kendisi çiğnemiş olacaktır. Neresinden baksanız çözüm değil, sorunu artırma odaklı bu tasarı maddeleri, var olan kaosu daha da artıracaktır. Sivil toplumu dışlayarak yapılan bir düzenlemeden zaten başka bir şey beklenemezdi.”

Cihan

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.