Adana’da kentin kenar semtlerindeki boş alanlara konuşlanan mülteciler yağmur ve soğuk havaların getirdiği güçlükler dolayısı ile dramatik günler geçiriyor.

Geçtiğimiz hafta üşümeye bağlı ‘gribal enfeksiyon’ sonucu çadırda kalan Garip ve Şadiye Halef çiftinin iki aylık bebeği Yasmin’nin ölümü, bir kez daha dikkatleri varoşlardaki Suriyelilere çevirdi. Çamur deryası içinde elektrik, su, gıda ve giyişi gibi temel ihtiyaçlarını karşılamayan mülteci ailelerin özellikle çocukları bu olumsuz tablonun faturasını ödüyor. Çorapsız ve ayakkabısız halde çamur ve su birikintileri arasında gezinen çocukların durumu yürek burkuyor. Çoğunluğu sağlık problemleri ile karşı karşıya olan çocuklar toplumun bütün kesimlerinden uzanacak yardım elini bekliyor.

Gökkuşağı Eğitim ve Yardım Derneği üyesi bayanlar, Yüreğir ilçesi, Koza Mahallesi, Koza Bulvarı civarındaki çadırlarda vefat eden Yasmin bebeğin ailesine taziye ziyaretinde bulundu. Önce burada, daha sonra Adana Valiliği önünde basın açıklaması yapan dernek üyeleri, "Çadırlar buz gibi, kalplerimiz taş gibi, ‘Bir kişinin ölümü bütün insanlığın ölümü gibidir’, 'Gecenin soğuğu çökmeden üzerine; bir umut ol çadırdaki bebeklere', 'Biz sıcak yatakta Yasemin toprağın altında', 'Bebekler ölmesin' şeklinde dövizler tuttu.

Kur’an-ı Kerim okuyup, dua eden grup adın basın açıklaması yapan Sema Taş, Yasmin bebeğin ölümünün büyük bir acı ve insanlık aybı olarak suratlara çarptığını söyledi. 27 Aralık günü annesi emzirmek için yanına gittiği bebeği ölmüş olarak bulduğunu hatırlatan Taş, insanlığın bu olay karşısındaki duyarsızlığına tepki gösterdi. Gayriinsani şartlarda yaşayan mültecilere yardım ulaştırmaya çalıştıklarını belirten Taş, "Fakat mağduriyetin büyüklüğü bizi aciz bırakıyor. Buradaki durumu belediyelere ve Kızılay’a illettik fakat hiçbir sonuç alamadık. Her gelişimizde süt parası bulamayan anneler, ayağı yalın çocuklar, yağmurda su geçirmiş çadırlarda uyumak zorunda kalan, cami tuvaletlerinde banyo yapmak zorunda kalan insanlarla karşılaştık. Bu insanlar aç, susuz, elektriksiz, şekilde yaşamak zorunda bırakılmıştır." dedi.

‘YAŞANLANLAR AKP’NİN SURİYE POLİTİKALARI SONUCU’

Yaşananları, emperyalist güçlerin Ortadoğu ve AK Parti’nin Suriye politikalarının sonucu olarak değerlendiren Sema Taş, başka Yasmin’lerin ölmemesi için devletin ve halkın duyarlılığını istedi. Taş, kış ortamında mültecilerin mağduriyetlerinin katlandığını sözlerine ekledi.

Diğer konuşmacılar ise Suriyelilerin bu hale gelmesinde AK Parti iktidarını suçladı. Bir konuşmacı, "Özgür Suriye Ordusuna yapılan birkaç TIR yardım ile birkaç komutanı Türkiye’de eğitmekle Esed’e karşı galip geleceklerini zannettiler. Yanlış bir politikadan dolayı Suriye halkına göz kırptılar, ‘sokağa çıkın, devrim’ emri verdiler. Şu anda 300 binden fazla insan katledildi. Milyonlarca kardeşimiz mülteci durumda. Bunun en büyük sebebi hükümettir. Hükümet bu yanlıştan geri dönemeyecek; olan oldu. Bari onlara bağrını açsın. Onlara yardım etmek zorundadır." diye konuştu.

Suriyeli anneler ise doğum yapan annelerin çadırlarda bebeklerine bakamayacak halde olduklarından hayırseverlerin desteklerini beklediklerini aktardı.

Bu arada Gökkuşağı Derneği’nin yaklaşık 50 kişilik bayan grubu için Valilik önünde Çevik Kuvvet ve diğer ekipler yoğun güvenlik tedbiri aldı. Değişik şubelerden çok sayıda kamera ve fotoğraf makinesi ile grup kayıt altına alındı. CİHAN