Mehmet ÖZÇELİK

Mehmet ÖZÇELİK

Adıyamanlı şehidimizi uğurladık

Adıyamanlı şehidimiz Fahri Yaldız’ı Huzuru Rahmana, Adıyamanımızı temsilen, ebedi alemde onurumuz olsun diye uğurladık.
O Hz. Âdem’den beri süregelen öldürüp kan döken Kabil’in başı çektiği ve onun tohumundan olan ve bir devlet olarak temsilciliğini yapan yeni yetme, köksüz, korsan, saldırgan İsrail’e karşı Hakkı, insanlığı, doğruluğu, insafı, vicdanı, imanı, insanlığı temsil eden Habil oldu.
Ve bu uğurda insanlığın onurunu kurtarıp, uyuyan vicdanların uyanmasına sebep oldu.
O ve arkadaşları zulme karşı bir meşale olurken, nice meşaleleri yakan ve tutuşturan bir kıvılcım oldular.
Onun için memlekette yapılan röportajlarda dürüstlüğü, yardımseverliği, imanı ve insanlığıyla yâd edildi.
Önceleri birileri tarafından –ordu göreve adıyla- darbelere davetiye çıkarılırdı. Şehidimizi uğurlarken seslendirilen –Mehmetçik Gazzeye- sözü daha onurluca bir söz oldu.
İsrail hükümetinin bu cüretkar, bu sorumsuz, bu pervasız, bu hak-hukuk tanımayan, her türlü insani erdemi ayaklar altına alan saldırısına karşı cesaretli duruşuyla insanlığın onurunu kurtardı.

Düşmanın yere yatırdığı bir ortamda ondan aman dilemeyerek, üç gün aç ve susuz kaldıkları halde, düşmanın yemeğini ve içeceğini içmemeleriyle onurlu duruş sergileyip, düşmanın yüzüne bir şamar, yüzüne tükürmekle cesedlerini kaybettiler, izzetlerini korudular.
Bununla kalmadılar; düşmanın başını kıyamete kadar yere eğdirirken, bizlerin başını dik tutturdular.
M.Akif’in dediği gibi; Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın, misali hayasızca akına iffetli bir duruş sergilerdiler.
Tohum toprağın altına düştüğünde kendini feda eder, ta ki yediden yedi yüze kadar sünbül versin.
Bu feda olmalar ölmüş kalpleri diriltmek, İslâm dünyasının ittihadına, insanlık dünyasının ittifakına, uyanan gözleri uyandırmaya, birlik ve beraberliğin tesisine birer vesile oldular.
Bizler bir ölürüz, bin diriliriz.
Gazze’ye insanlık, vicdan, merhamet taşıyan yardım gemisine yapılan insanlık dışı barbarca, haydut, eşkıya, korsan, terörist bir devlet olduğu tescillenen yeni yetme ve köksüz İsrail’i lanetliyorum.
Onlar hem Allah’ın hem de Davud ve İsa peygamberlerin diliyle lanetlenmişlerdir.

Şimdiye kadar hep şahsiyetini kaybeden İsrail’in dünyaca görülmüştür ki, insanlığı da bitmiştir. İsrail dünyanın teröristidir.
El hükmü lil ekser kaidesince, elbette Newyork’taki Türk bayrağını dalgalandırıp, İstanbul’daki hahambaşı gibilerin kınaması bir insanlık ve seviyedir. Ancak genel hüküm, kendi kitaplarının kendilerini tanımlaması ve Kur’an açısından baktığımızda görünen şudur ki; değiştirilen Kitabı Mukaddes zulüm örnekleri ile doludur.
İsrail bizdeki terörün anası, Ergenekon’un babasıdır.
İnsanlık tarihi boyunca bütün olumsuzlukların başını onlar çekmişlerdir.
Küfür devam eder ama zulüm devam etmez.
Milletimizin başı sağ olsun…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum