Adım gibi biliyorum o kişi Gülen karşıtı bir Risale-i Nur grubundan

Adım gibi biliyorum o kişi Gülen karşıtı bir Risale-i Nur grubundan

FETÖ ile mücadeleyi yürütenlerin eylem ve sonuç arasında aramakla yükümlü oldukları illiyet bağı “namaz kılmak”, “risale okumak”...

Risale Haber-Haber Merkezi

HaberTürk yazarı Nihal bengisu Karaca, FETÖ operasyonları çerçevesinde yaşanan yanlışlıklara dikkat çekti. "Gülen karşıtı bir Risale-i Nur grubundan olduğunu adımı bildiğim gibi biliyor" dediği kuzeninin de devlet görevinden atıldığını söyledi.

Türkiye’yi darbeye götüren sürece kendi çapı ve potansiyeli doğrultusunda az ya da çok katkı yapmış ne kadar kişi varsa elbette bunun hesabını vereceğini belirten Karaca, madalyonun diğer tarafını da anlattı. 

Gülen’le hiç alakası olmayan başka dini grup ve cemaatlere yakın kişilerin de mağdur olduğuna dikkat çeken Karaca, örnek olarak kendi kuzenini verdi:

"Önce açığa alındılar, sonra kendilerini kapının önünde buldular. İlan edilen kriterlerin hiçbirini taşımadığı halde kapı önüne konulan bir fizikçi yüzünden günlerdir uyuyamıyorum mesela. Gülen grubunun tasallutu altına girmemek için akşamları evinin lambasını kapattığını bildiğim biri bu.

"Eşi beyninde oluşan bir hastalıktan dolayı üst üste ameliyata alınan iki çocuklu bir kadın. CERN’deki işini bırakıp Türkiye’ye gelmiş bir fizikçi. Kardeşi darbe gecesi TBMM savunmasında yaralanmış bir AK Partili. FETÖ’nün toplantılarına, sendikalarına katılımı yok, Bank Asya’da parası yok ve fakat haksız biçimde FETÖ mensubu yaftası yediği için artık bir işi de yok.

"Bu kadar emin konuşmamın nedeni, o kişinin kuzenim olması. Annesinin de, darbe gecesi yaralanan kardeşinin de Gülen karşıtı bir Risale-i Nur grubundan olduğunu adımı bildiğim gibi biliyor olmam.

Darbenin hemen ertesinde yaşanan bu durumu bugüne kadar yazmamış olmamın da bir nedeni var. O da şahsi ve ailevi mağduriyetler yüzünden mücadeleye bir milimetre kadar dahi olsa gölge düşürmekten kaçınma isteği. “İsabetsizlik var, hata olmuş, münferit bir durum olsa gerek, rızkı Allah verir” diye bakmak. “Devlet arınsın da varsın bizim canımız yansın” diye düşünmek.

Ancak görülüyor ki, isabetsizlikler münferit değil ve devletin bulduğu çözümün milleti müsterih kılması için ceza ve tedbirin hıyanet içinde bulunan gerçek FETÖ mensuplarına isabet etmesi gibi bir gereklilik var."

Cumhurbaşkanı Danışmanı Mücahit Küçükyılmaz'ın “15 yıldır tanıdığım, o gece tankın önüne yatan, FETÖ düşmanı Oktay Kılıç’ın evi FETÖ’den aranıyorsa bu operasyon ‘bize’ dönmüş demektir! Namaz kılanı Fethullahçı sanan, Meşveretçi, Yazıcı, Okuyucu, Nakşi, Kadiri arasındaki farkı bilmeyen 28 Şubatçılarla FETÖ temizliği yapılamaz” sözlerine yer veren Karaca, yazısını şöyle sürdürdü:

"Operasyonun “bize” dönmesi demek, vatanını seven ve devletini her türden vesayetten kurtulmuş, arınmış görmek isteyen, bu milletin yerli ve hakiki insan dokusu demek. FETÖ ile mücadeleyi yürütenlerin eylem ve sonuç arasında aramakla yükümlü oldukları illiyet bağı “namaz kılmak”, “risale okumak”, “muhafazakâr olduğu halde iktidar hakkında ileri geri konuşmak” yahut yukarıda verdiğim kuzen örneğinde bulunduğu kuvvetle muhtemel “başı açık, dindar ve üstüne üstlük başarılı olmak” gibi göstergelere mi indirgendi?

"Belli ki Cumhurbaşkanı Erdoğan da gelişmelerin bu tarafından rahatsız olmuş ki “At izi it izine karıştı. FETÖ’cü diye suçlanan bazı kimselerin bu işlerle alakaları yok” diyor. Valilere “Memurları açığa alma yarışına girmeyin” talimatı veriliyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kamuoyunda beliren endişeleri ciddiye alması ve yetkilileri uyarması sevindirici bir gelişme. Mücadeleyi yürütenlerin çok dikkatli olması gerekiyor.

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
4 Yorum