Samantha Elauf, doğum yeri olan Oklahoma eyaletinin Tulsa kentindeki Abercrombie&Fitch mağazasının çocuk bölümüne, 2008 yılında, 17 yaşındayken iş başvurusunda bulunmuş, ancak başörtüsünün mağazanın giyim politikasına aykırı olduğu gerekçesiyle işe alınmamıştı. Mahkeme kayıtlarında, Elauf'un siyah başörtüsüyle katıldığı iş mülakatının mağaza müdür yardımcısı tarafından onaylandığı, ancak sonrasında işe alımın daha üst bir yönetici tarafından geri çevrildiği belirtiliyor.

Abercrombie mağazasında Elauf'un işe başvurduğu dönem, her türlü şapka ve örtünün takılması ve siyah giyinilmesi yasaktı. Abercrombie, aradan geçen sürede başörtüsü politikasını değiştirse de, çalışanlarının siyah giymesine yönelik yasağı hala muhafaza ediyor.

Eşit İstihdam Fırsatı Komisyonu (EEOC) adlı federal kurum tarafından Elauf adına açılan davada, önce Tusla'daki bölge mahkemesi Elauf lehine karar vererek şirketin 20 bin dolar tazminat ödemesine karar vermişti. Ancak, Denver'daki temyiz mahkemesi ise Elauf'un başörtüsünü dini gerekçeyle taktığını belirterek, giyim politikasından muafiyet isteme yoluna gitmediği gerekçesiyle şirket lehine karara varmıştı.    

Konu, alt mahkemelerdeki süreçlerin ardından geçen Ekim ayında Yüksek Mahkeme'ye intikal etti. Yüksek Mahkeme mağazanın Müslüman gence karşı ayrımcılık yapıp yapmadığını karara bağlayacak.

Dava, ABD'deki diğer işletmelere örnek teşkil edecek olması açısından da önem taşıyor. Amerikan federal sivil haklar yasası, işletmelerin çalışanların dini uygulamalarına "makul surette uyum sağlamasını" gerekli kılıyor. 

"Dinimi icra etmem benim iş sahibi olmamı engellememeli"

Elauf, yaptığı yazılı açıklamada, başörtüsünden dolayı işe alınmadığını öğrendiğinde "şok olduğunu belirterek, "Dinimi icra etmem benim iş sahibi olmamı engellememeli" ifadesini kullandı.

Elauf, açıklamasında şunları kaydetti:

"Oklahoma-Tulsa'da doğdum ve büyüdüm. Abercrombie Kids'e iş için başvurduğumda modayı seven bir gençtim. Başka iki giyim mağazasında da çalışmıştım ve Abercrombie'de çalışma fikrinden heyecan duyuyordum. Hiç kimse bana başörtüsü takamayacağımı söylememişti. Sonrasında, Müslümanlık dinimde bir tevazu sembolü olan başörtüsü taktığım için Abercrombie tarafından işe alınmadığımı öğrendim. Bu benim için şok ediciydi. EEOC'ye şikayetimle ilgilenmesi ve bu dini ayrımcılık konusunu mahkemelere taşıması nedeniyle minnettarım. Bu davada sadece kendimin değil, işyerindeyken de dinlerine sadık kalmak isteyen herkesin haklarını savunuyorum. Dinimi icra etmem benim iş sahibi olmamı engellememeli."

Şirketin avukatı ise mahkemenin ayrımcılık kararına varması halinde, "yetkililerini basmakalıp insan görünümleri noktasında eğitmek zorunda kalacakları"nı savunuyor.      

Yüksek Mahkeme'nin kararı ne zaman açıklayacağı bilinmese de Amerikan medyasına göre mahkeme yargıçları Alouf'tan yana görünüyor. AP ajansı, Yüksek Mahkeme'nin duruşmada Müslüman gencin lehine karar çıkartacağının işaretini verdiğini yazdı. Habere göre, Yargıç Samuel Alito, şirketin, genç kızı dini yüzünden başörtüsü takacağını varsayması dışında Elauf'u işe almamak için hiçbir gerekçesi olmadığını belirtti. 

aa