Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas 1993 yılında imzalanan Oslo Anlaşması ile İsrail'i devlet olarak tanıdıklarını, ancak asla İsrail’in dini kimlikli bir devlet olarak tanınması yönünde adım atmayacaklarını vurguladı.

Mahmud Abbas, Ramallah’da ulusal uzlaşı ve barış görüşmelerini görüşmek için toplanan Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ)’nün Merkez Komitesi’nin 26. oturumunda yaptığı konuşmada, 'Görüşmeler kanıtladı ki İsrail sürekli bir çözüm istemiyor. İki devletli bir çözüm istemiyor. Osla Anlaşması ilkeler anlaşmasıydı, nihai bir çözüm değildi' dedi.

Abbas yine de barış görüşmelerinin uzatılmasıyla ilgilendiğini söyledi. Abbas, hiç kimsenin Filistin halkı adına imza atma hakkına sahip olmadığını ve İsraille varılacak nihai anlaşmanın referanduma sunulması gerektiğini de ifade etti.

'İşgal altında bir devlet olarak şu anki durumun devamını kabul etmeyeceğiz' diyen Abbas, Amerika Başkanı Barak Obama’nın göreve geldiği günden itibaren İsrail’i yeni yerleşimler kurmaktan vazgeçmeye ikna etmek için çabaladığını, ama sonunda bu konuda başarısız olduğunu açıklamak zorunda kaldığını da vurguladı.

Mahmud Abbas İsrail'in serbest bırakacağını açıkladığı halde bırakmaktan vazgeçtiği Filistinli tutuklular konusuna da değinerek, 'İsrail tutukluları serbest bırakmakla görüşmeleri birbirine karıştırmaya çalışıyor. Biz bunu reddediyoruz' ifadelerini kullandı.

FKÖ Merkez Komitesi’nin toplantısı Gazze’yi yöneten Hamas ile Batı Şeria’yı yöneten Fetih Hareketi’nin Çarşamba günü ulusal uzlaşı anlaşması imzalamalarının ardından yapıldı. Anlaşma gereği beş hafta içerisinde ortak hükümet kurulacak, altı ay içinde de seçimlere gidilecek.

Anlaşma iki taraf arasında 2007 yılından bu yana yaşanan sorunları ortadan kaldırmayı amaçlıyor. Filistinliler arasındaki anlaşmaya İsrail tarafı sert tepki göstermişti. İsrail Başbakanı Binyamin Netenyahu’nun ofisi bir açıklama yayınlayarak, ‘Bakanlar kurulu içinde Hamas’ın olduğu bir hükümetle barış görüşmeleri yürütmemeyi kararlaştırdı. Çünkü o İsrail’i yok etme çağrısı yapan terörist bir örgüttür’ dedi.

Kaynak: El Cezire