99 yaşındaki Garabek dedenin oruç azmi

99 yaşındaki Garabek dedenin oruç azmi

Ramazan ayı, uzun ve sıcak yaz günlerine denk geldi ama birçok oruç kahramanı pes etmedi.

Sümeyra Çiçek'in haberi:

İlerlemiş yaşına rağmen oruç ibadetini terk etmeyen hatta bu konuda ısrarcı olan yaşlılarımız var. Onlardan biri de aksatmadan oruçlarını tutan 99 yaşındaki Garabek dede…

Mağfiret ayı Ramazan, yavaş yavaş veda ederken geride birçok oruç hikâyesi bırakıyor. Anadolu’nun dört bir tarafında kimi tarlada kimi inşaat işinde aksatmadan oruçlarını tutuyor. İlerlemiş yaşına rağmen eksiksiz oruç tutan ninelerin dedelerin de sayısı hiç az değil. Onlardan biri de 99 yaşındaki Garabek Yılmaz dede. Bu yaşına kadar ibadetlerini aksatmadan yerine getiren Garabek dede, “Ramazan’ın nasıl geçtiğini hiç bilmiyorum. Ne acıkma ne susama. Hiçbir şey bilmiyorum. Allah rızası için orucumu tutuyorum.” diyor. 65 yaşındaki kızıyla birlikte yaşayan Garabek dedeyi oruç tutmadaki ısrarından kimse vazgeçiremiyor. Herhangi ciddi bir sağlık sorunu yok ama yaşının getirdiği yorgunluk bile onu pes ettirmiyor. “Oruç tutarken hiç zorlanmıyorum.” diyerek ibadetine elinden geldiğince devam ediyor. Babasını ikna etmesinin çok zor olduğunu anlatan 65 yaşındaki kızı Hüseyne Hanım, ne dediyse de ikna edememiş babasını. Öyle ki iftarı bile zor yaptırıyormuş babasına. Hatta bir kere 24 saat oruç tutmuş Garabek dede. Hüseyne Hanım o günü şöyle anlatıyor: “Babamda şeker veya tansiyon gibi bir hastalık yok. Yaşlılıktan dolayı biraz düşkünlüğü var ama orucunu etkilemiyor. ‘İstersen oruç tutma’ diyorum hemen itiraz ediyor. Hatta geçen gün 24 saat oruç tuttu. ‘Baba, ezan okundu iftarını aç artık’ diyorum, ‘yok, açmam sen bana zorla orucumu açtırmak istiyorsun. Ben oruçluyum, sonra kefaret mi tutayım’ diyor. Ne yaptıysam ikna edemedim yemesi için. Sahurda uyandırdım yemek yesin diye. İftar vaktinin geldiğini düşündü ve yemeğini yedi.” Babasıyla ilgilenmeyi görev bilen Hüseyne Hanım, babasının bir dediğini iki etmiyor. Babasına sevgisini ise şöyle dile getiriyor: “Babam benim canım, her şeyim. Bir evlat kendini bu yaşa kadar getirmiş, büyütmüş anne-babasını nasıl sevmez, hürmet etmez. Anne babalar nasıl sokağa, huzurevinin bir köşesine atılır?”

Zaman