28 Şubat’a örtbas mı?

28 Şubat’a örtbas mı?

Yüzbinlerce kişiyi mağdur eden 28 Şubatçıların yargılandığı davada 15 sanığın daha tahliye edilmesi tepkilere yol açtı.Müdahil Av. Hüsnü Tuna, “Sadece 5 tutuklu sanık kaldı. Bu darbeyi 5 kişinin yapmış olması düşünülemez” dedi.

Koray Taşdemir/Naim Taşbaşı'nın haberi:

28 Şubat davasının önceki günkü duruşmasında 20 tutuklu sanıktan 15’inin mahkeme başkanı Tayyar Köksal’ın kanaatiyle serbest bırakılması mağdur avukatlarının tepkisine neden oldu. Akit’e konuşan müdahil avukatlar, mahkemenin kararının hukuka uygun olmadığını söyleyerek “Dava süreci, diğer darbe davası yargılamaları ile karşılaştırıldığında yeterli ilgiyi de görmedi, gizli bir elin sürece el attığını düşündüklerini ifade ettiler. Dava sürecinde son tahliyelerle birlikte, davaya bakan Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi, bugüne kadar 76 tutukludan 71’ini serbest bırakmış oldu. Dava kapsamında dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Çevik Bir, emekli Korgeneral İdris Koralp, Balyoz Davası hükümlüsü emekli Orgeneral Çetin Doğan, emekli Tümgeneraller Erol Özkasnak ve Kenan Deniz’in ise tutukluluğunun devamına karar verildi.

AYDOS: “MAHKEME HUKUKU UYGUN TAKDİR KULLANMADI”

28 Şubat Davası’nın müdahil avukatlarından İsmail Aydos, mahkemenin tutuklu sanıklar hakkındaki kararının doğru olmadığını ifade ederek “Mahkeme sanıklar hakkında kaçma şüphesi bulmamış ki tahliye kararı vermiş ama ben mahkemenin bu görüşüne katılmıyorum bu kararı eleştiriyorum” dedi. Bir basit trafik kazasında insanların 9-10 ay tutuklu kaldıklarını belirten Aydos, “Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile yargılanan insanların serbest bırakılmasına müştekilerin vekili olarak katılmıyorum. Bu karar hukuka uygun değildir” diye konuştu. Aydos, “Bu davada; Eğitim-Bir-Sen’in, Merve Kavakçı, Şeref Malkoç, eski bakan Teoman Rıza Güner ve bir kısım eski milletvekilinin avukatıyım. Bu sebeple, mahkeme hukuka uygun bir karar vermemiştir. Sonuçtan memnun değiliz” ifadelerini kullandı.

ÖZTÜRK: “GİZLİ BİR ELİN SÜRECE EL ATTIĞINI DÜŞÜNÜYORUM”

28 Şubat Davası’na müdahil olmak için başvuran Avukat Özkan Öztürk ise,
28 Şubat’ın demokrasi ve siyasi tarihimize bakıldığında en fazla kirli çamaşırların olduğu, toplumsal ayrışma ve kamplaşmaların yaşandığı bir darbe olduğuna değinerek “Soruşturma makamları özellikle BÇG ile soruşturma başlattığı zaman biz de Türkiye darbeleri ile yüzleşiyor gibi bir kanı oluştu. Bu soruşturmaların sonucunda bir dava ortaya çıktı. Ancak dava da şunu gördük ki bu bir 28 Şubat Davası değil. Çünkü 28 Şubat pek çok unsurun bir arada olduğu pek çok ayağının olduğunu bir dava olması gerekirdi” diye konuştu. Öztürk,
Ben gizli bir gücün bir takım yerlerden sürece el attığını düşünüyorum. Davanın daha ilk duruşmasında bu gizli güçlerin davaya el attığı kanaati ben de uyanmıştı. Çünkü diğer darbe davaları ile karşılaştırıldığında 28 Şubat Davası’nın arkasında o kadar destek yer almadı” diye konuştu. İslami STK’ların da bu süreçte başarısız olduklarını ifade eden Öztürk, “Hafiza-ı beşer nisyan ile maluldür diye bir söz var. Bizim 28 Şubat sürecinin unutmamamız lazım. Bu dava sürecine 450-500 kişi müdahil olarak katıldı ama 5 bin 50 binlerin bu dava sürecine aktif olarak katılmamalarının sağlanması gerekiyordu. Bu anlamda, mağdur olanların müdahillik dilekçeleri alınabilirdi, İslami STK’lar bu dava için toplumsal bir destek oluşturamadı” şeklinde konuştu.

TUNA: 28 ŞUBAT DAVASINA GEREKEN ÖNEM VERİLMEDİ

Balyoz davasının bir darbe teşebbüsü davası olduğunu ve bu davaya gereken önemin verilerek bir kısım kişilerin cezalandırıldığını belirten 28 Şubat davasının müdahil avukatlarından Hüsnü Tuna, “Ancak 28 Şubat gerçekleşmiş bir darbe olmasına rağmen bu darbenin takipçileri yok. Yani bu darbenin mağdur ettiği insanlar ortada yok. Hâkimler de aradan 15-20 yıl geçmiş, artık etkisi kalmamış diyerekten tahliye edebiliyor. Bu darbe her yönüyle müstakilleri tarafından ortaya serilseydi bu tahliyeler olmayabilirdi” dedi. 28 Şubat darbesi mağdurlarının bu davaya yeteri kadar önem vermediklerinin de altını çizen Tuna, “28 Şubat davasında tahliye edilen bu kişilerin tahliye olmaması için, ben bunları suçlu görüyorsam suçluluğunu iddia makamının yanında teyit eden bir takip yapmam gerekiyor. Bunu yapmıyorsam mahkemede kendi kendine işliyor ve bunları serbest bırakıyor. Böyle bir şey olmaz. Bu gerçekleşmiş bir darbedir. Bu darbenin 5 kişiyle gerçekleştirilmiş olması düşünülemez” ifadelerini kullandı. Tuna, “Askeri ayaktan başka sivil toplum kuruluşları, gazeteciler, bir kısım bürokratlar da bu darbenin yapılmasına katkı sağlamışlardır. Bunların hepsinin yargılanması gerekiyor. Buna karşın 28 Şubat davasında 5 askerin tutuklu yargılanması şaşırtıcıdır. Tüm bunların sorumlusu davayı takip etmeyen ve darbe mağduru olduğunu iddia eden kimselerdir” şeklinde konuştu.

Akit